Bizleri bir ramazan ayına daha kavuşturan rabbimize hamd ediyorum. Bu mübarek zaman dilimini en güzel şekilde değerlendirmeyi nasip eylesin. Şüphesiz ki bu ayı anlamlı kılan kur’an ın bu ayda inmiş olmasıdır. O halde ku’an merkezli düşünme ve değerlendirme ile ramazanı idrak etmeli, Peygamber (sav) in nebevi öğütleriyle inşa etmeliyiz.   Her şeyi bir ölçüye göre yaratan Yüce Allah (c.c.), bozulmadığı sürece bu dengenin devam edeceği ve işlevini sürdüreceğini bildirmiştir. Ancak insanlarda sonradan beliren kötü düşünceler ve davranışlar bu dengeyi bozmaktadır. “İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu.”(Rum:41) Bu ayeti kerime de kastedilen sadece maddi bozulma değil manevi bozulma ve kirlenmeye de vurgu vardır.

Çağımızın amansız hastalıklarının başında Manevi kirlilik olarak gördüğümüz; Bilinç kirlenmesi (gönül kirlenmesi, zihin kirlenmesi, akıl kirlenmesi) olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kirlilik insan elinin değdiği her yere bulaşıyor; sözü, düşünceyi, duyguyu da kirletiyor. Hal böyle olunca ibadetten tad alınmıyor, tıpkı çok leziz bir yemeği pis bir kabda sunmaya benzer. İşte bilinç ve akıl - kalp ve duygu kirliliği manevi olunca arınmanın da manevi olması gerekir. Kur’an ayı olan Ramazan bu arınma için fırsata dönüştürülebilir. Zira ibadetler insanı arındırmanın, onu yaratan Allah tarafından belirlenmiş yöntemlerdir. Ramazan ayının orucuyla ,hayatımızı inşa eden vahiyle, infakımız ile  yıllık ruh bakımımızı manevi arınmayı da gerçekleştirmiş olacağız inşallah.

Bir hadis-i şerifte: Efendimiz (sav) “Temizliğe devam et ki, rızkına genişlik verilsin.”buyurmuştur. Buradaki temizliği sadece beden temizliğine hasretmek yanlış olur. Asıl temizliğin; bilinç ve akıl, kalp ve duygu ile niyet ve ahlak temizliği olduğunu bilmemiz gerekir. Nitekim temiz duygu ve düşünceyle samimi niyet ile bilinçli olarak yapılmayan ibadetler Allah katında kabul görmez.  Bu anlamda oruç tutmak, insanın kendi iç dünyasına karşı olan sorumluluğunu yerine getirmesi anlamını taşır. Zayıflayan ruhun beslenmesi için ruhun doyurulması..Çünkü on bir ay boyunca bedene yapılan yatırım ruhu,aklı ve bilinci zayıf bırakmıştır.Oysa ki insanı insan eden eti ve kemiği değildir.İnsanı insan eden değerlerin takviye edilmesi,beslenmesi ve yüceltilmesi gerekir.   "Şüphe yok ki, Allah, tövbe edenleri de, (maddi – manevi kirlerden temizlenenleri) sever." (El-Bakara, 222).    

Bu manevi temizlik ve beslenme, insan bilincini yüceltecek ve insan ibadeti sayesinde Rabbi’yle arasındaki ilişkiyi aktif hale getirecektir. İşte bu ilişkide yükselen ubudiyet(kulluk)olacaktır. Allah’tan buna karşılık rububiyyet (Rablik) olacaktır. İbadetler kendi başlarına amaç değildir. Onlar gerçekleştirecekleri daha üst amaçlar için kullanılmışlardır. Oruç ibadetinin amacı da insan-ı bilinçlendirmek “Lealleküm tettekun” Umulur ki sakınırsınız (sorumluluk şuuruna) ulaşırsınız. İnsanı yaratan onu manevi kir ve paslardan temizleyecek reçeteleri de en güzel o yazar. Vahiy işte reçetelerden oluşmuş ilahi bir şifa hazinesidir.    

Bu mübarek ramazan-ı şerifin ve yüklendiği vahyin; bütün maddi ve manevi hastalıklarımıza şifa olmasını diliyorum. Bütün insanlık ailesine huzur, ümmet-i Muhammed(sav) e birlik ve şuur, ülkemize ve insanımızın da dirliğine ve kardeşlik bilinciyle, kulluğuna vesile olsun inşallah. Selem ve dua ile. 

                                                                                         İLHAN YALÇIN